1. Divan edebiyatı oluşum(13. ve 14. yy.), birinci klasik(15. ve 17. yy) ve ikinci klasik (17. ve 19. yy.) dönem
olmak üzere üç kısımda incelenir.
2. Divan edebiyatı, Havas, Enderun, Klasik, Yüksek Zümre adlarıyla
da anılır.
3. Divan edebiyatı terimini ilk kez ALİ CANİP YÖNTEM ve ÖMER SEYFETTİN kullanmıştır.
4. Divan edebiyatında KEMALPAŞAZADE ve KADI BURHANNETTİN hiç mahlas kullanmamıştır.
5. Divan edebiyatının değişmez
motiflerine MAZMUN denir.
6. Divan edebiyatında süslü nesir
denilince akla 15. yüzyıl sanatçısı, SİNAN
PAŞA’NIN TAZARRUNAME’Sİ gelir.
7. Sade nesir ile süslü nesir
arasında kalmış kısma ORTA NESİR denir.
Daha çok öğretici yapıtlarıyla tanınan Evliya
Çelebi, Kâtip Çelebi, Koçi Bey, Naima, Aşıkpaşazade önemli orta nesir
sanatçılarıdır.
8. Sade nesir denilince akla MERCİMEK AHMET’İN KABUSNAMESİ gelmelidir.
9. Klasik edebiyatımızda ünlü
kişilerin yaşamları TEZKİRE denilen
kitaplara yazılırdı. Biyografinin karşılığı olan bu yapıtların ilki Ali Şir Nevai’nin Mecalisü’n Nefais adlı
yapıtıdır. Ayrıca Sehi Bey, Hasan
Çelebi, Latifi de tezkireler kaleme almıştır.
10. Klasik edebiyatımızda gezi
yazılarına SEYAHATNAME adı verilir. Bunların ilk örneğini SEYİT
ALİ REİS Miretül Memalik adlı eseri ile oluşturmuş iken; Evliya Çelebi ve Babür Şah’ın da Seyahatnameleri vardır.
11. Sadece edebiyatın değil coğrafya,
folklor, filoloji gibi bilimlerin de inceleme alanına giren Evliya Çelebi’nin 10 ciltlik
Seyahatnamesi’ni ilk olarak tarihçi J.
HAMMER keşfetmiştir.
12. Peygamberimizin yaşayışını
anlatan SİYER yazınında Erzurumlu Darir’in Siretü’n Nebi adlı eseri
önemlidir.
13. 28 Mehmet Çelebi PARİS
SEFERATNAMESİ ile Nabi’nin mektuplarından oluşan MÜNŞEAT’I ile savaş ve
kahramanlıkların anlatıldığı Kâşifi ’nin
GAZAVATNAMESİ
önemli nesir örnekleridir.
14. Divan şiirinde genel olarak nazım
birimi BEYİT ancak dörtlükler de
kullanılmıştır. Gazel, Kaside, Müstezat,
Mesnevi, Kıta ve Nazm beyitler; Rubai ve Tuyuğ dörtlükler ile yazılmıştır.
15. Şiirde konu bütünlüğünden çok
parça güzelliğine önem verilen Klasik şiirimizde tek mısralara rastlanır
bunlara AZADE adı verilir. En güzel
mısralara ise MISRA-İ BERCESTE denir.
16. Divan
Şiiri, biçim kusursuzluğu, zengin kafiyesi, yapay dili, soyut anlayışı
ile sanatın sanat için yapılacağını
dile getirmiş ve edebi sanatlara yer vererek göz için kafiyeyi savunmuştur.
17. Önceleri kasidenin içinde bir
bölüm olan GAZEL, daha sonra 5 – 15 beyit arasında aa xa xa şeklinde uyaklanan, ilk
beytine matla, son beytine makta adı verilen başlı başına bir tür
olmuştur.
18. Aşka ilişkin gazellere âşıkane, yaşama boş verme zevk alma
konulu gazellere rindane, kadınları
ve ten zevklerini konu alan gazellere şûhâne,
öğretici gazellere ise hakimhane adı
verilir.
19. Gazellerde en güzel beyit TAÇ veya Beytü’l gazel olarak adlandırılırken; beyitlerin bütününde aynı
konunun işlendiği gazele yek-ahenk,
beyitlerin aynı söyleyiş güzelliği taşıyan gazellere yek-avaz adı verilir.
20. Konu bakımından Halk
edebiyatındaki koşmalara, İslamlık
öncesi koşuklara benzeyen GAZELLER, 5 beyitten az ise gazel-i natamam, 15 beyitten fazla ise gazel-i matavvel adını alır.
21. Din ve devlet büyüklerini övmek
maksadı ile Arap Edebiyatında ortaya çıkan 33
– 99 beyit arasında değişen gazel gibi uyaklanan şiirlere KASİDE adı verilir.
22. Kasidelerin ilk beytine MATLA, son beytine MAKTA adı verilirken şairin adı TAÇ BEYİTTE geçmektedir.
23. Kasidelerde asıl konuya geçmeden
önce kış, bahar, yaz, ramazan
tasvirlerinin yer aldığı bölüme NESİB,
asıl konuya geçişi ifade nükteli ince sözlere GİRİZGÂH, övülecek kişinin yüceliklerinin sıralandığı bölüme METHİYE, şairin kendini övdüğü bölüme FAHRİYE, kasidenin içinde gazel yazılan
bölüme TEGAZZÜL, şairin mahlasının
geçtiği bölüme TAÇ adı verilir.
24. Kasideler konularına göre, Tevhid (Allah’ın birliğini), Münacaat (Allah’a yakarış), Naat (Hz. Muhammed’i öven) Methiye (devrin ileri gelenleri öven), Mersiye (ölümün ardından), Hiciv (yerme maksatlı) olarak ayrılır.
25. Türk edebiyatındaki ilk mesnevi 11. yüzyılda YUSUF HAS HACİP’İN kaleme aldığı KUTADGU BİLİG’TİR.
26. Her beytinin kendi arasında
kafiyelendiği, sınırsız beyit sayısına sahip olan MESNEVİLER, giriş (dibace);
asıl konunun anlatıldığı Ağaz-ı Dâstân
(asıl konu) ve Hatime(sonuç) bölümlerinden
oluşur.
27. Fuzuli GAZELLERİ, Nedim ŞARKILARI,
Ziya Paşa TERKİBİBENDİ, Nefi ise KASİDELERİ ile ünlenmiştir.
28. İlk aşk mesnevisi Şeyyad Hamza’nın Yusuf ile Züleyha adlı
eseridir.
29. Türk Edebiyatında ilk hamse
sahibi sanatçı ALİ ŞİR NEVAİ ‘ dir.
30. İran edebiyatında ilk mesnevi
sahibi Genceli Nizami; Anadolu
sahasında ilk mesnevi sahibi Hamdullah
Hamdi olarak anılır.
31. Bir gazelin her dizesine bir kısa dize eklenerek oluşturulan
şiir biçimine MÜSTEZAT adı verilir.
32. İlk örneklerini Seyyid Nesimi’nin 15. asırda verdiği MÜSTEZAT
gazelin biçim ve konusuyla ortak özelliklere sahiptir.
33. Türk edebiyatında Ömer Hayyam, Yahya Kemal Rubaileri ile ünlü sanatçılardır.
34. Halk edebiyatındaki manilerin
karşılığı olan RUBAİLER, yaşamın
anlamı, yaşam felsefesi, ölüm, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, şarap
gibi konuları işlerken aruzun kendine özgü ahreb
ve ahrem kalıplarıyla yazılırlar.
35. Dört mısrası birbiri ile uyaklı
rubailere Terane adı verilmiştir.
36. Divan edebiyatına Türkler
tarafından kazandırılan TUYUĞ mani türüne benzer. Kadı Burhanettin, Ali
Şir Nevai ve Nesimi önemli Tuyuğ
sanatçılarıdır. Aruzun sadece Failatün / Failatün / Failün kalıbı
ile yazılır.
37. Uyaksız beyitlere Mürfet adı verilir.
38. Divan edebiyatında ilk şarkı
örneklerini NAİLİ KADİM; En çok
şarkı türünü ise NEDİM ve ENDERUNLU
VASIF vermiştir. Çağdaş edebiyatımızda şarkı türünü YAHYA KEMAL kullanmıştır.
39. Birinci dörtlükte ikinci ve dördüncü dizeler, sonraki
dörtlüklerde aynen tekrarlanıyorsa ŞARKI türünün örnekleri sayılmakla beraber, bu
dizelere nakarat
denir. Şarkıların üçüncü mısrasına MİYAN denir.
40. Tuyuğ
ve Şarkı Divan
edebiyatına Türkler tarafından
kazandırılmıştır.
41. Halk edebiyatındaki koşmaya
benzeyen Taşlıcalı Yahya ve Namık
Kemal’in çok tercih ettiği MURABBA
türü felsefi didaktik ve dini konuların yanı sıra aşkın işlendiği şiirlerdir.
42. Bent sayıları 5 -10 arasında olan
bentlerin birbirine BENDİYE (VASITA)
beyti ile bağlandığı ve bu beyitin değişmediği türe TERCİİBENT, değişen türe
ise TERKİBİBENT adı verilir.
43. Baki’nin ünlü Kanuni
Mersiyesi adlı şiir TERKİBİBENT
şeklinde yazılmıştır.
44. NAZİRE, genellikle bir şairin başka bir
şairin şiirine aynı vezin ve kafiyede yazdığı şiirlerin adıdır. Şair Tanzir ettiği şiirin daha güzelini veya benzerini ortaya
koyma iddiasını taşır. Bu tür şiirlerin bir araya toplandığı eserlere ise Nazire
Mecmuaları denir. İlk nazire Mecmuası Ömer Bin Mezid’e ait Mecmuatü Nezair dir.
45. TEHZİL, nazirenin şaka ve alay amacıyla yazılmış haline verilen addır.
46. Divan edebiyatı diye
adlandırdığımız düşünüş ve yazış biçiminin tam anlamıyla başlaması Türklerin Anadolu’ya
egemen oldukları 13. yüzyılın sonlarına rastlar. Bu edebiyat Batı etkisi altında yeni edebiyatın
doğduğu 19. yüzyılın ortalarına kadar sürer. İlk divan şairi diyebileceğimiz
şair ise 13. yüzyılda yaşamış olan HOCA
DEHHANİ’ dir.
47. Selçuklu Şehnamesi ile divan edebiyatının ilk
temsilcisi HOCA DEHHANİ ‘ dir.
48. MEVLANA, Mesnevisi, Divan-ı Kebir, Fihi
Mafih, Mektûbât ve Mecalis-i Seba adlı eserleri ile tanınır.
49. Yapıtlarını sade bir dille yazmış
olan ÂŞIK PAŞA Türkçenin Anadolu’da
bir edebiyat dili olarak yerleşmesinde önemli katkıda bulunmuştur. Garipname,
Fakrname, Vasfı Hal adlı eserleri ile ünlüdür.
50. Tuyuğ türünün önemli temsilcisi KADI BURHANETTİN, Azeri Lehçesi ile şiirler kaleme aldı.
51. 13. yüzyılda yazdığı Fütüvvetname
ile tanınan BURGAZİ, Pendname
ile tanınan GÜVAHİ dir.
52. Hurufilik tarikatının önemli
temsilcisi ilk müstezat örneklerini
veren SEYİD NESİMİ ‘dir.
53. İskendername, Cemşid ü Hurşid, Tervihü’l
Evrah, Mirakatü’l Edep
adlı eserleri ile tanınan AHMEDİ, Kütahya’da
doğmuş, Kahire’ye giderek İslami ilimler, tıp ve matematik alanında
çalışmıştır.
54. Kuran-ı Kerim’den sonra en çok
okunan Vesiletü’n Necat’ı SÜLEYMAN
ÇELEBİ kaleme almıştır.
55. Türkçenin başarılı örneklerinden
biri olan Mantıku’t Tayr ile Feleknâme GÜLŞEHİRİ tarafından oluşturulmuştur. AHMET-İ DAİ Çengname ’yi kaleme almıştır.
56. Risaletü’n Nushiye adlı mesnevisini aruz ölçüsü ile
yazan YUNUS EMRE’ dir.
57. Makalat adlı yapıtında tasavvuf
konularını bölümler halinde ele alan HACI
BEKTAŞI VELİ’ dir.
58. Sade bir dille, ölçülü ve uyaklı,
halk şiiri geleneğine uygun nefesler yazan PİR
SULTAN ABDAL’ dır.
59. Türk edebiyatındaki ilk şairler tezkiresi, Ali Şir
Nevai’nin 15. yüzyılın sonlarına doğru Çağatay
Türkçesiyle yazdığı Mecalisü’n Nefais adlı eseridir.
60. Garipname adlı büyük mesnevisiyle tanınan ÂŞIK PAŞA, devrin önemli
düşünürlerinden biridir.
61. Divan sahibi olan Ahmedi en iyi bilinen eserlerinden
biri de İskendername’dir.
62. ŞEYHİ’NİN başlıca edebi eserleri, Hüsrev
ü Şirin, Divan ve Harname’ dir.
63. Aruz ölçüsü ve nazım biçimleri
ile ilgili MİZANÜL EVZAN, Farsça ile Türkçeyi karşılaştırdığı eseri MUHAKEMETÜL
LÜGATEYN Ali Şir Nevai’nin
önemli eserleridir.
64. Divan edebiyatında nesir kaleme
alan sanatçılara NASİR adı verilir.
Ünlü nasirler Latifi, Sinan Paşa,
Nergisi ve Naima’dır.
65. Fuzuli’nin ŞİKÂYETNAME adlı mektubu nesir türüne önemli bir örnektir.
66. Beng ü Bade, Leyla vü Mecnun, Sıhhat
u Maraz, Rind ü Zahid ve Şah u Geda FUZULİ’nin
önemli mesnevileridir.
67.
Türk
edebiyatından fabl, hiciv gibi türlerin önde gelen örneklerinden olan HARNAME,
II. Murat’a sunulmuştur. Eser, şahsi yetenek ve yeterlilikleri hesaba katmayan,
başından büyük işlere girişenlere hayatta düştükleri acıklı ve gülünç durumları
alegorik bir tarzda anlatmaktadır.
68. Marifname adlı öğüt kitabı, Tezkiretül
Evliya adlı biyografisi ve TAZARRUNAME adlı süslü nesir
örnekleri ile SİNAN PAŞA önemli
nasirler arasında yer alır.
69. Üç dilde divanı olan tek divan sanatçısı FUZULİ için tek amaç tanrı
aşkıdır. Azeri Türkçesinin etkilerinin
görüldüğü sanatçının şiirinin temelini ilim özünü sevgi oluşturur.
70. Fuzuli’nin Su Kasidesi’ne Nabi Hayrabad’ı; Nabi’nin Hayrabad’ına
Şeyh Galip Hüsn ü Aşk adı ile
nazire yazmıştır.
71. Şiirlerinde tasavvufa yer
vermeyen BAKİ’nin Fezail-i
Mekke ve Kanuni Mersiyesi adlı eserleri ünlüdür.
72. Divan edebiyatında BAKİ, NEFİ, NEDİM mesnevi
yazmamışlardır.
73. Şekil ve içerik özellikleri
bakımından kasidede farklı bir tarz oluşturan NEFİ, nesip ve methiye bölümlerini kısaltmış, özellikle fahriye
bölümünü genişletmiştir. Hatta “nesip”
bölümünü tamamen ortadan kaldırarak doğrudan fahriye ile başladığı kasideleri de vardır.
74. Kasideleri ile ünlü NEFİ, ilk şiirlerinde
Zarri mahlasını kullanmış; ölçüsüz bir şair olarak SİHAMI KAZA adlı
şiirlerinde hicivlerini toplamıştır.
75. Hayriye ve Hayrabad adlı ünlü mesnevileri ve Hakimhane şiirleri ile ünlü NABİ’DİR.
76. Ünlenmesini HÜSN AŞK adlı mesnevisini
ile sağlayan divan şairi ŞEYH GALİP’TİR.
77. Keşfü-z
Zünun adında bir
ansiklopedi kaleme almış, bu yapıtta yaklaşık 10 bin yazar ve
15
bin eser tanıtan sanatçı KÂTİP ÇELEBİ
‘ dir.
78. 17. yüzyılda yaşamış olan KÂTİP ÇELEBİ, divan nesrinin en önemli
yazarlarındandır. Tarih, coğrafya, folklor, bibliyografya gibi birçok alanla
ilgili eser vermiş ansiklopedik bir yazardır. Ünü Batı’daki bilim çevrelerinde
uzanan yazar Batılılar tarafından “HACI
KALFA” olarak nitelendirilmiştir.
79. HEŞT BEHİŞT,
MECALİSÜ’N NEFAİS ve TEZKİRETÜ’Ş ŞUARA adlı eserler biyografi türünde
kaleme alınmıştır.
80. Ahlakla ilgili öğütler veren
türlü hayat görüşlerini yansıtan özdeyiş niteliğindeki sözlerin ağır bastığı
gazellere hikemi gazel denir. Bu
tarz gazelleriyle NABİ ün salmıştır.
81. Sultan Veled, 13. yüzyılın; Âşık
Paşa, 14 yüzyılın; Şeyhi 15. yüzyılın; Fuzuli 16. yüzyılın; Nedim 18. yüzyılın
büyük şairleri arasında yer alır.
82. Günlük hayatı şiire taşıyan NEDİM, gazeller yazmış, tasavvufla
ilgilenmeyerek çağdaşlarına göre sade bir dil kullanmıştır. Kasidelerde
kullandığı ağır dil, gazellerde özellikle şarkılarda oldukça sadeleşir. Farsça
ve Arapça olmakla birlikte şiirlerinin çoğu Türkçedir. Kasidelerinden çok yeni
buluşlarla süslediği şarkı ve gazelleri ile ünlüdür. Malumdur benim sühanım mahlas istemez. diye haklı olarak övünecek derecede
kişiliğinin damgasını vurmuştur. Mahmut Cellattın Paşam adlı Heceyle
bir türkü de yazdı
83. Divan edebiyatında modern öykü ve
romanın yerini tutan mesnevidir. ŞEYH
GALİP’İN Hüsn Aşk, Süleyman
Çelebi’nin Mevlit adlı yapıtları bu türün tanınmış örnekleridir.
84. HÜSN Ü AŞK bir aşk hikâyesi gibi görünse de
gerçekte, tasavvuf yoluna düşen ve Allah aşkına ulaşmak isteyen dervişin
macerasının anlatıldığı bir sembolik bir mesnevidir. Hüsn’ün bir kızı, Aşk’ın bir
erkeği temsil ettiği yapıtta her yer ve şahıs ismi bir şeyin sembolüdür.
85. HABNAME ile Veysi; GÜLŞENİ AŞK, BAHAR-I EFKÂR, MİHNET KEŞAN adlı yapıtları ile Keçecizade İzzet Molla; şarkılarıyla Enderunlu Vasıf önemli divan şairleri
arasında yer alır.
86. Türk edebiyatında tezkireleri
içinde alfabetik sıralamayı ilk kullanan
divan sanatçısı LATİFİ olmuştur.
87. Her bendi üç mısradan oluşan
şiirlere MÜSELLES adı verilir.
88. İlk mısra ile kafiyeli ikişer
mısra eklenerek 4 mısralı bentlerden
oluşan şiirlere TERBİ adı verilir.
89. Beş
mısradan oluşan
nazım biçimine MUHAMMES adı verilir.
90. Bir gazelin ya da kasidenin her
beytinin önüne aynı vezinde ve ilk mısralarla kafiyeli üçer mısra eklenerek oluşturulan nazım şekline TAHMİS adı verilir.
91. Altı mısradan oluşan nazım
biçimine MÜSEDDES denir.
92. Bir gazelin her beytinin önüne
aynı vezinde ilk mısralarla kafiyeli 4 mısra eklenerek oluşan nazım şekline TESDİS adı verilir.
93. Yedi mısralılara MÜSEBBA; sekiz mısradan oluşana MÜSEMMEN; dokuz mısradan oluşana MÜTESSA adı verilir.
94. SEBK-İ
HİNDİ şiir anlayışında
anlam inceliği, derinliği ve giriftliği ön planda tutulmuştur. Bu durum hayali
unsurların şiir içerisinde yer almasına neden olmuş ve şiirin anlaşılmasını
güçleştirmiştir. Az sözle çok şey ifade etmeyi amaçlayan SEBK-İ HİNDİ temsilcileri mübalağa sanatını sıkça kullanmışlardır. Hayal
gücünü ön planda tutan sanatçılar tasavvuf anlayışına yönelik şiirler
yazmışlardır. 17. yüzyılda oluşan bu
akıma uygun olarak NAİLİ, NEŞATİ, ŞEHRİ,
İSMETİ, FEHİM ve ŞEYH GALİP uymuştur.
95. Çeşitli kaynaklarda Mahallileşme
Akımı olarak kabul edilen TÜRKİ
BASİT, 15. yüzyılda Necati
tarafından başlatılmıştır. Halk diliyle kullanılan kelimeler, deyimler,
atasözleri ve günlük hayata ilişkin konular divan şiirine girmiştir. Dilde
sadelik esastır. Tatavlalı Mahremi, Aydınlı Visali ve Edirneli Nazmi bu akımla
şiirler kaleme almıştır.
96. Kerem redifli kasidesini Fatih’e sunarak zindandan
kurtulan şair AHMED PAŞA, Süheyl
Nevbahar Mesnevisi ile HOCA
MESUT önemli divan şairleri arasında yer alır.
97. Divan edebiyatında kullanılan MESNEVİ ve RUBAİ Fars kaynaklıdır.
98. Bir divanın içerisinde kaside, gazel, şarkı ve terkibibent rastlanırken
mesneviye rastlanmaz.
99.
DİVAN
SANATÇILARI
|
||||||
13.
yüzyıl
|
14.
yüzyıl
|
15.
yüzyıl
|
16.
yüzyıl
|
17.
yüzyıl
|
18.
yüzyıl
|
19.
yüzyıl
|
Ahmet Fakih
Mevlana
Sultan Veled
Şeyyad Hamza
Hoca Dehhani
|
Âşık
Paşa
Gülşehri
Seyyid Nesimi
Ahmedi
Kadı Burhaneddin
|
Şeyhi
Ali
Şiir Nevai
Ahmed Paşa
Mercimek Ahmet
Sinan Paşa
Necati
|
Fuzuli
Baki
Hayali
Muhibbi
Bağdatlı Ruhi
Taşlıcalı
Yahya
|
Nabi
Nefi
Neşati
Naima
Naili Kadim
Nergisi
Kâtip Çelebi
Evliya Çelebi
Veysi
Şeyhülislam
Yahya
|
Nedim
Şeyh Galip
28 Mehmet Çelebi
|
Yenişehirli Avni
Leskofçalı Galip
Hersekli Arif Hikmet
(Encümen-i
Şuara)
|
100.
TÜRKİ
BASİT
|
MAHALLİLEŞE
|
SEBKİ
HİNDİ
|
EDİRNELİ NAZMİ
TATAVLALI MAHREMİ
AYDINLI VİSALİ
|
BAKİ
NECATİ
|
ŞEYH GALİP
NEŞATİ
NAİLİ
|
101.
15.
yüzyılda Sultanı Şuara (Fatih’in
hocası) olarak anılan Ahmet Paşa; 16. yüzyılda ise Sultanı Şuara olarak anılan Baki’dir.
102.
Aşkın
verdiği mutluluğu sıkıntıyı, sevgiliden yakınmayı, sevgiliye karşı yakarışları,
içli duygulu olarak anlatan gazellere âşıkane
gazel adı verilir. Bu gazelleri ile FUZULİ
ünlüdür.
103.
İbtidaname,
Rebâbname
adlı eserleri ile tanınan Mevlevilik tarikatının kurucusu SULTAN VELED olarak bilinir.
104.
Gazellerde,
içkiyi, zevki ile ilgili türlü düşünceleri hayata karşı kayıtsızlığı yaşamaktan
zevk almayı konu alan gazellere rindane gazel adı verilir. Bu gazelleri ile BAKİ ünlüdür.
105.
Kadın
ve aşk zevklerini konu alan zarif ve çapkın anlatımla söylenmiş gazellere şûhâne gazel adı verilir. NEDİM ise bu gazel türünün en önemli
temsilcisidir.
106.
Divan
edebiyatında BAKİ NEFİ ve NEDİM, din
dışı konularda yazmakla birlikte, hiç mesnevi kaleme almamışlardır.
107.
Türkçe
ilk şairler tezkiresini ALİ ŞİR NEVAİ
yazmıştır. Osmanlıca ilk şairler tezkiresini SEHİ BEY, Heşt Behişt adlı yapıtıdır. İlk alfabetik tezkire LATİFİ’NİN Tezkiretü’ş Şuara adlı yapıtıdır.
108.
SİHAMI
KAZA, HARNAME ve ŞİKÂYETNAME
adlı eserlerin ortak özelliği hiciv
tarzında yazılmalarıdır.
109.
Divan
edebiyatında ilk mensur(düz yazı) hamseyi yazan sanatçı NERGİSİ dir.
110.
NAİMA, PEÇEVİ, ÂŞIK PAŞAZADE,
AHMET CEVDET,
Osmanlının önemli vakanüvisleridir.
111.
Hüsn
ü Aşk, Vesiletü’n Necat, Garipname ve Mantıku’t Tayr adlı eserlerin ortak özelliği
dini ve tasavvufi konuları ele almalarıdır. Cemşid ü Hurşid’de dini
bir mesele yoktur.
112.
Şeyhülislam Yahya, Baki ile Nedim arasındaki bir
köprü gibidir. İstanbul Türkçesi ile şiirlerini yazar.
113.
Kelile
ve Dimne’yi
Türkçeye çeviren Hoca Mesut’tur.
114.
Şehrengiz-i Bursa adlı eseri ile Lami Çelebi Eğlence ve düğünlerin
anlatıldığı Surname adlı eseri ile Vehbi önemlidir.
115.
116.
Süslü
nesi örneklerinden veya mektuplardan oluşan kitaplara Münşeat bunları yazanlara ise Münşi, bu türe de inşa denir.
117.
Beşer
mısralık bentlerle kurulan nazım şekline Muhammes
adı verilir.
118.
Beş
dizelik bentlerden oluşan musammat türe Tardiye adı verilir.
119.
Her
beytin iki dizesinin arasına üç dize eklenmesine Taştir denir.
120.
Bir
gazelin her beytine 6 dize eklenerek 8’er beyitler haline getirilmesine tezmin denir.
121.
Aşık
Paşa, Nedim ve Şeyh Galip, hece veznini de kullanmıştır.
122.
Klasik
Edebiyatımızda MUAMMA, kişi adlarının bulunması için yapılan
bilmecedir. LÜGAZ ise diğer
varlıkların konu edinen bilmecelere verilen addır.
123.
Baki’nin şiirde din yok, nesirde var.
124.
Edebiyat tarihinde toplatılan ilk kitap
Enderunlu Fazıl Zenanname’sidir.
125.
Mine Mengi’ye göre ilk Şehrengiz
Mesihi’nin, Fuat Köprülü’ye göre ilk Şehrengiz Zati’nindir.
126.
Baki’yi kazandıran ve Ismarlama şiir
yazan üstat Zati’dir.
Divanına özel isim veren ilk şair Keçecizade İzzet
Molla’dır. (Bahar-ı Efkâr – Hazân-ı Âsar)
çok güzel hazırlanmış bilgiler var keske indirilebilir olsaydı emeklerinize sağlık.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil