YENİ
TÜRK EDEBİYATI
1. 1860 yılında Agâh Efendi ile
Şinasi’nin birlikte çıkardıkları TERCÜMANI
AHVAL adlı gazete ile Tanzimat edebiyatı başlamış oldu.
2. Türk edebiyatı roman ile ilk kez
1829’da Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği TELEMAK adlı romanla
tanışır.
3. Edebiyatımızdaki ilk yerli roman
Şemsettin Sami’nin TAAŞŞUK-I TALAT VE FİTNAT adlı eseridir.
4. Edebiyatımıza ilk kez vatan, hürriyet, adalet gibi kavramlar TANZİMAT DEVRİNDE girmiştir.
5. Ahmet Mithat’ın Felatun
Bey ile Rakım Efendi adlı romanı ile Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba
Sevdası adlı romanı YANLIŞ
BATILILAŞMAYI konu alır.
6. Encümen-i Şuara topluluğunda gür sesiyle şiirleri NAMIK KEMAL okurdu.
7. Mustafa Reşit Paşa’ya yazdığı
kaside ile ünlenen sanatçı ŞİNASİ’dir.
8. İBRAHİM
ŞİNASİ batı
edebiyatı yolunda eser veren ilk Türk sanatçıdır.
9. VATAN YAHUT SİLİSTRE, sahnelenen ilk tiyatro
oyunudur.
10. Batı tekniğine uygun ilk tiyatro
örneğini İBRAHİM ŞİNASİ vermiştir.
11. Namık Kemal Tasvir-i Efkâr’da
yayınlanan LİSAN-I OSMANİNİN EDEBİYATI HAKKINDA BAZI MÜLAHAZATI ŞAMİLDİR
adlı makalesi ile MİLLİ EDEBİYAT dönemindeki
dil anlayışını belirleyecek bir içeriği konu edinmiştir.
12. TAKİP
ve TAHRİB-İ HARABAT
adlı eserleri ile Ziya Paşa’yı eleştiren NAMIK
KEMAL’dir.
13. La Fontaine’den şiirler çeviren
ilk sanatçı İBRAHİM ŞİNASİ’dir.
14. Gençlik yıllarında eski şiirin
rüzgârıyla yapıtlarını kaleme alan Namık Kemal, ŞİNASİ ile tanıştıktan sonra şiirde biçim olmasa da muhteva
değişikliğine gitmiştir.
15. Daniel Defoe’den Robinson
Crusoe’yi VAKANÜVİS LÜTFÜ, Jonathan
Swift’in Gülüver’in Seyahetrleri’ni MAHMUT
NEDİM, Jules Verne’nin Dünyanın
Merkezine Seyahat ve Balonla Beş Hafta adlı eserlerini MEHMET EMİN tercüme etmiştir.
16. NAMIK
KEMAL, tiyatroda
eğlence ile sosyal faydayı
birleştirmiştir.
17. Ziya Paşa, HARABAT adlı eserinde klasik edebiyatı, ŞİİR ve İNŞA adlı eserinde halk edebiyatını savunarak ikileme
düşmüştür.
18. Hakimhane şiirin son temsilcisi
olan ZİYA PAŞA bir halk filozofu sayılır.
19. AHMET
MİTHAT halkı
bilinçlendirmek için edebiyatı bir araç
olarak görmüştür.
20. Moliere’den yaptığı çevirilerle
tanınan sanatçı AHMET VEFİK PAŞA’dır.
21. Dekadanlar adlı makalesi ile Servet-i
Fünunu eleştiren AHMET MİTHAT’tır.
22. D. Defoe’den Robinson Crusoe, V. Hugo’dan Sefiller
adlı yapıtları Türkçeye ilk tercüme eden sanatçı ŞEMSETTİN SAMİ olmuştur.
23. Tanzimat edebiyatı 1860’la
başlar, 1878’e dek TOPLUMSAL
konularla ilgilenir. 1878’den 1896’ya kadar BİREYSEL temler üzerinde yaşamını devam ettirir.
24. İlk edebi ve tarihi romanları NAMIK KEMAL kaleme almıştır.
25. Ahmet Mithat Efendi LETAİF-İ
RİVAYAT adlı eseri beş ciltten
oluşan bir seri hikâye olarak 1870 – 1895 yılları arasında yayınlamıştır.
26. Namık Kemal İslam birliği
düşüncesini CELALLETİN HARZEMŞAH adlı eserinde anlatır.
27. Ahmet Mithat, Ziya Paşa, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Namık Kemal,
Şemsettin Sami, TANZİMAT I. DÖNEM; Samipaşazade
Sezai, Abdülhak Hamit, Recaizade Mahmut, Muallim Naci, Nabizade
Nazım ise TANZİMAT II. DÖNEM
sanatçılarıdır.
28. RECAİZADE
MAHMUT EKREM, oğlu
Nijat ölümü üzerine ölüm konusunu
işleyen şiirler kaleme almıştır.
29. Eski edebiyatı savunan Muallim
Naci’ye karşı, Recaizade Mahmut ZEMZEME ve TAKDİR-İ ELHAN adlı kitapları oluşturdu.
30. Muallim Naci ISLAHAT-I EDEBİYAT adlı
eserinde eski biçimlerin korunması yolunda önemli adımlar atmıştır.
31. Servetifünun akımının önderi ve
hocası RECAİZADE MAHMUT EKREM
olmuştur.
32. VALİDEM adlı eseri ile Abdülhak Hamit ilk uyaksız şiir örneğini vermiştir.
33. Şair-i
Azam olarak
tanınan ABDÜLHAK HAMİT, tiyatroları
oynanmak için değil okunmak için kaleme aldı.
34. Türk edebiyatının ilk pastoral
şiiri olan SAHRA Abdülhak Hamit
tarafından yazılmıştır.
35. Nağme-i Seher adlı eseri RECAİZADE MAHMUT, kaleme aldı.
36. ABDÜLHAK
HAMİT, Türk
şiirini Batılılaştırma konusunda kurallar öne sürmekten çok, bunları yazdığı
şiirlerle örnekleme yoluna
gitmiştir.
37. Batı tarzında ilk realist
öyküleri KÜÇÜK ŞEYLER adlı eseri ile Samipaşazade Sezai kaleme almıştır.
38. Abdülhak Hamit; İlhan,
Hakan, Tarık, Turhan adlı eserlerinin konusunu TARİHTEN almıştır.
39. Yeğeni İclal’in ölümü üzerine
Mersiye yazan sanatçı SAMİPAŞAZADE SEZAİ
olmuştur.
40. Konusunu bir paşanın oğlu ile bir
cariyenin aşk macerası olan SERGÜZEŞT adlı eserde Dilber’in yaşamını Samipaşazade Sezai kaleme aldı.
41. Kırsal kesimin gerçeğine ilk kez
değinen ve kişileri bulundukları çevreye göre konuşturan ilk sanatçı NABİZADE NAZIM olmuştur.
42. Samipaşazade Sezai, Recaizade
Mahmut, eserlerinde daha çok REALİZM, Nabizade
Nazım’ın eserlerinde ise daha çok NATÜRALİZM
etkisi görülür.
43. İlk tezli roman örneğini TURFANDA
MI YOKSA TURFA MI? adlı eseri ile Mehmet
(Mizancı) Murat kaleme almıştır.
44. Ateşpare, Şerare ve Fürüzan adlı eserleri ile klasik
edebiyatı Tanzimat devrinde sürdüren şair MUALİM
NACİ olmuştur.
45. Mudaderat adlı romanında kendi adını
kullanan ilk kadın romancımız FATMA
ALİYE olmuştur.
46. Mesud-ı Harabi takma adıyla şiirler yazan, Tercüman-ı Hakikat’te köşe yazıları
oluşturan MUALLİM NACİ, Ömer’in
Çocukluğu’nda anılarını paylaşmıştır.
47. Tanzimat Devrinde ikilemlerin şairi ZİYA PAŞA, vatan şairi NAMIK KEMAL, şair-i azam ABDÜLHAK HAMİT, üstat RECAİZADE MAHMUT, ilkleri sanatçısı ŞİNASİ, eski şiiri tozu dumanı MUALLİM NACİ, yazı
makinesi AHMET MİTHAT olmuştur.
48.
Tanzimat devrinin
iki büyük tartışmasından ilki, HARABAT – TAHRİB-İ HARABAT ile Namık
Kemal ve Ziya Paşa arasında ikincisi ise; DEMDEME - ZEMZEME (ABES – MUKTEBES) atışması ile Muallim
Naci ile Recaizade Mahmut arasında gerçekleşti.
49. Edebiyatımızda ilk eleştiri
örneğini NAMIK KEMAL Tahrib-i
Harabat, ilk antoloji örneğini ZİYA
PAŞA Harabat adlı eserleri ile vermiştir.
50. ABDÜLHAK
HAMİT sadece şiir ve tiyatro yazmıştır.
51. Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa’da KLASİSİZM, Recaizade Mahmut ve Abdülhak
Hamit’te ROMANTİZM akımından izler
vardır.
52. Edebiyatımızdaki ilk tezli romanı
Nabizade Nazım’ın ZEHRA adlı eserini kabul eden araştırmacılar da vardır.
53. Abdülhak Hamit LİBERTE
ve NESTEREN adlı tiyatrolarını hece ile kaleme aldı.
54. Kumendan Birkaç Şair adlı eserinde Fuzuli, Nedim ve
Baki’den bahseden sanatçı R. MAHMUT olmuştur.
55. Edebiyatımızda ilk köy romanı
Nabizade Nazım’ın KARABİBİK adlı eseri olurken, köyden bahseden ilk sanatçı Muallim Naci sayılır.
56. ŞİNASİ
La Fontaine ve Lamartine
adlı sanatçılardan çevirdiği şiirleri Tercüme-i Manzume’de yayınlamıştır.
57. 19. yüzyılın ikinci yarısında,
hemen yenileşmenin başında klasik zevki sürdüren şairler ENCÜMENİŞUARA adıyla anılan bir meclis oluşturmuşlardır. Bu şairler
arasında Namık Kemal, Ziya Paşa, Osman
Şems, Leskofçalı Galip yer almaktadır.
58. Recaizade Mahmut Ekrem TALİMİ
EDEBİYAT adlı eserinde yeni edebiyat anlayışın özelliklerini
vurgulamıştır.
59. Şiirin konusunu genişleterek
hemen hemen her şeyi şiirde işlemişler, Fransız şiirinden alınan sone,
terzarima gibi nazım şeklini kullanarak hayal-hakikat çatışması içinde kalan
sanatçılar SERVETİFÜNUN edebiyatını
oluşturmuşlardır.
60. SERVETİFÜNUN
dönemi
sanatçıları halktan uzak durmuşlar, nazmı
nesre yaklaştırarak yoğun bir duygusallık içine girmişlerdir.
61. 1896 yılında Recaizade Mahmut’un
önderliğinde kurulan EDEBİYATICEDİDE şiirlerinde
kaçış ve karamsarlık temlerini yoğun
olarak işlemişlerdir.
62. Kafiyenin kulak için olduğuna inan SERVETİFÜNUN sanatçıları dilde yabancı
sözcükleri çokça kullanmışlardır.
63. Servetifünun şiirinde PARNASİZM ve SEMBOLİZM akımlarının
etkileri görülür.
64. Edebiyat-ı Cedide sanatçıları,
klasik nazım biçimlerinden olan müstezatı SERBEST
MÜSTEZAT şeklinde kullanmışlardır.
65. Aruz kalıplarını müzikaliteleri bakımından ilk değerlendiren
TEVFİK FİKRET olmuştur.
66.
Tevfik Fikret’in
çocuklar için yazdığı ŞERMİN adlı kitaptaki şiirler
heceyle yazılmıştır.
67. Tevfik Fikret’in İstanbul’a ağır
hakaretler ettiği şiir SİS olarak bilinir.
68. Tevfik Fikret edebi yaşamının ilk
yarısında BİREYCİ, ikinci yarısında TOPLUMCU bir şair olarak göze çarpar.
69. TEVFİK
FİKRET, Şiirlerinin
şeklindeki titizliği bakımından parnesyenlere benzeyen sanatçı, 1901’den sonra Aşiyan’a inzivaya çekilmiş ve yüksek
perdeden siyasi şiirler kaleme
almıştır.
70. Genç Kalemler’in sade diline
karşı CENAP ŞEHABETTİN olmuştur.
71. CENAP
ŞEHABETTİN, çıkardıkları
derginin Osmanlıcayı savunan adıyla
anılan üç büyük şairden biridir. Şiirlerinde kurduğu özgün imgelem ile ülkemizde
sembolizmin öncüsü olmuştur. Şiir
dışında yolculuk yazıları, makaleleri ve özdeyişleri de vardır.
72. Cenap Şehabettin, ELHANIŞİTA
adlı şiirinde karın yağışından ilham alarak aynı şiirde üç aruz veznini birden kullanmıştır.
73. Orijinal hayallerle süslü bir
dili olan CENAP ŞEHABETTİN, Tamat,
Hac Yolunda ve Tiryaki Sözleri adlı eserleri ile
tanınırken, Rübab-ı Şikeste adlı şiirleri ile Servetifünun en tanınmış
sanatçısı TEVFİK FİKRET olmuştur.
74. Aruzu müzikaliteleri bakımından
değerlendiren TEVFİK FİKRET, hece
veznini parmak hesabı olarak gören CENAP ŞEHABETTİN olmuştur.
75. Batılı anlamda ilk büyük şair TEVFİK FİKRET, batılı anlamda ilk büyük
romanları ise HALİT ZİYA olmuştur.
76. Edebiyatımızda ilk mensur şiirleri MEZARDAN SESLER adlı
eseri Halit Ziya kaleme almıştır.
77. İlk kez yazınsal türde anılar(KIRK
YIL, SARAY ve ÖTESİ) yazan HALİT
ZİYA olmuştur.
78. Doğu ve Batı edebiyatları
arasındaki düşünce çatışmalarını konu alan Ahmet
Cemil karakteri ile Servetifünun şairini anlatan Halit Ziya Uşaklıgil’in MAİ VE SİYAH adlı romanının
başkarakteridir.
79. MAİ VE SİYAH’ ta idealist bir şairin iç
dünyası ile birlikte orta halli bir Türk ailesinin yaşayış tarzı, zevkleri, o
devrin basın hayatı başarılı bir biçimde betimlenmiştir. AŞK-I MEMNU’ da Batılı
yaşam tarzına kaymış zengin bir Türk ailesinin hayatı ayrıntılarıyla ele
alınmıştır. KIRIK HAYATLAR’ da orta halli Türk aileleriyle sosyetik bir
aile tipi ve bu ailelerin yaşam tarzları geniş bir çerçevede işlenmiştir.
80. Mehmet Rauf’un EYLÜL adlı yapıtı edebiyatımızdaki ilk
psikolojik roman olarak nitelendirilmektedir.
81. Edebiyatımızda Halit Ziya REALİZM ve NATÜRALİZM’ den
etkilenmiştir.
82. Servetifünun ŞAİRLERİ arasında Tevfik Fikret ve Cenap Şehabettin; YAZARLARI arasında ise Mehmet Rauf ve
Halit Ziya yer alır.
83. Servetifünun edebiyatı EDEBİYAT ve HUKUK makalesi ile
sonlandıran sanatçı Hüseyin Cahit
Yalçın’ dır.
84. Edebiyat-ı Cedide’ nin tek siyasi
yazarı HÜSEYİN CAHİT YALÇIN iken; grubunun
ilk eleştiren AHMET ŞUAYP olmuştur.
85. Süleyman Nazif ve Emin Bülent Serdaroğlu adlı sanatçılar, NAMIK KEMAL ‘den etkilenmiştir.
86. Tevfik Fikret HALUK’UN AMENTÜSÜ’ nde batıyı; Mehmet
Akif ise ASIM’da doğuyu savunmuştur.
87. Servetifünun döneminde mensur
şiirleri olan sanatçılar HALİT ZİYA ve
MEHMET RAUF olmuştur.
88. Bir dizede anlam veya cümle
tamamlanmadığı zaman onu tamamlayacak sözcüklerin ikinci dizeye bırakılmasına ANJAMBMAN adı verilir. Servetifünun
sanatçıları şiirlerinde çokça rastlanır.
89. Sanat için sanat anlayışı yapıtlarını oluşturan SERVETİFÜNUN sanatçıları eserlerinde
kişiliklerini gizlemişlerdir.
90. Hüseyin Rahmi’nin MUTALLAKA adlı eseri mektuplardan oluşmuştur.
91. Sokağın anahtarı denilince ilk
akla gelen ve natüralizmin
edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi HÜSEYİN
RAHMİ olmuştur.
92. Muallim Naci’nin etkisiyle kaleme
aldıklarını Leyla Feride takma adıyla yayınlayan AHMET RASİM’ dir.
93. Tarih, coğrafya, gezi, dil
bilgisi gibi çok değişik alanlarda yapıtlar veren son derece üretken bir yazar
olan AHMET RASİM daha çok, denemeleri, musahabeleri, fıkraları,
hatıraları ve şarkılarıyla Türk edebiyatında değer ve ün kazanmıştır. Onun
bu tarzı yapıtları, Türkiye’nin 1890’dan sonraki kırk yıllık sosyal tarihini
inceleyecek olanlara vazgeçilmez bir kaynaktır.
94. AHMET
RASİM, Şehir
Mektupları ve 60 şarkı
besteleyen sanatçı özgün üslubuyla Servetifünun dönemi bağımsız sanatçıları
arasında yerini alır. Gülabi ve Boşboğaz adlı mizah
dergileri çıkarmıştır.
95. Hüseyin Rahmi, geniş halk
topluluklarına seslenerek, eserlerini konuşma diliyle oluşturan, toplum için
sanat görüşü ile olayın akışı kesip okuyucuya bilgiler vermesi ile tıpkı AHMET MİTHAT EFENDİ’ yi andırır.
96. Tokuşan Kafalar adlı oyunu, Kadınlar Vaizi ve Katil Buse adlı öyküler HÜSEYİN RAHMİ’ ye aittir.
97. Servetifünun dönemi bağımsız
sanatçıları AHMET RASİM, HÜSEYİN RAHMİ
olarak bilinir.
98. Araba Sevdası’nda Bihruz Bey, Fatih-Harbiye’de Macit, Felatun Bey ile Rakım Efendi’de Felatun, Şıpsevdi ’de Meftun gibi karakterler ALAFRANGA TİPİ temsil ederler.
99. Edebiyatımızdaki ilk manifestoyu FECRİATİCİLER 1909’da
yayınlamışlardır.
100.
Servetifünunculara
tepki olarak doğan FECRİATİCİLER, Servetifünun’dan
ileri gidememişlerdir.
101.
Sanat
şahsi ve muhteremdir.
Savıyla ortaya çıkan edebi grup FECRİATİ’
dir.
102.
Fecr-i
Aticiler (geleceğin aydınlığı), SEMBOLİZMDEN etkilenmişlerdir.
103.
Bazı
araştırmacılara göre ÖZ ŞİİR Fecr-i
ati ile başlar.
104.
Ahmet
Haşim şiir hakkındaki görüşlerini Piyale’nin önsözünde ŞİİR HAKKINDA BAZI MÜLAHAZALAR’ da
anlatmıştır.
105.
“Şiir bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır.”
şeklinde tanımlayan şair AHMET HAŞİM’
dir.
106.
Tüm
şiirlerini aruzla yazan iki sanatçı CENAP
ŞEHABETTİN ve AHMET HAŞİM’ dir.
107.
Ahmet
Haşim’de, PAUL VERLAİNE’nin etkisi
açıkça görülür.
108.
Hece
vezninden parmak hesabı olarak
bahseden CENAP ŞEHABETTİN; hece
veznini köylü vezni olarak gören ise
AHMET HAŞİM’ dir.
109.
Bireyci
sanat anlayışı, FECR-İ ATİ’ye
Edebiyat-ı Cedide’den miras kalmıştı ve bunu söylemekte ortaya yeni bir görüş
getirmiyorduk. Öyle ya Edebiyat-ı Cedidecilerin, özellikle Hüseyin Cahit’le Mehmet Rauf’un, Dr. Rıza Tevfik’le estetik konusu
üzerinde tartışırken terter tepinircesine “Güzellik görecedir, güzellik
görecedir.” deyişleri, FECR-İ ATİCİlerin
‘Sanat kişisel ve saygıya değerdir.’
sözümüzden farkı neydi.
110.
AHMET HAŞİM, şiirlerinde kullandığı tabiat
manzaraları genellikle akşam, grup,
şafak, gece, göller ve ormanlar gibi
duygulanmaya, hayal kurmaya elverişli olanlarıdır.
111.
Hem
şiir hem nesir yazması, Sanat sanat
içindir savında diretmesi, aruzdan vazgeçmemesi ve Fransız sembolistlerden
etkilenmesiyle Servetifünun’un Cenap Şehabettin’i Fecr-i Ati’nin AHMET HAŞİM’ i olmuştur.
112.
Şiirin
sözden çok musikiye yakın olduğunu savunan HAŞİM,
güçlü şiirleri yanında, değişik konuları yoğun bir dille anlattığı fıkraları da
vardır.
113.
GURABAHAN-I LAKLAKAN, BİZE GÖRE, adlı fıkraları, Frankfurt
Seyahatnamesi adlı gezi yazısıyla Haşim, nesir alanında da yapıtlar
vermiştir.
114.
Adalar,
Kamer ve Zühre şairi olarak tanınan TAHSİN
NAHİT, Fecr-i Ati edebiyatı içinde yer alır.
115.
İlk
piyesi 1913’te yılında oynanmış olan Köprülüler’ dir. Sanatçı Bir
Kavuk Devrildi, Fermanlı Deli Hazretleri ile ünlenmiştir. Tiyatroları
tanınan sanatçı MÜSAHİPSADE CELAL
‘dir.
116.
CElal Sahir Erozan ve Faik Ali Ozansoy hem FECRİATİ hem de SERVETİFÜNUN edebiyatlarında yer almıştır.
117.
Sade
Türkçe bir dava olarak ilk kez GENÇ
KALEMLER dergisinde yer almıştır.
118.
Dilde
sadeleşme hareketi YENİ LİSAN adlı
makalesi ile Milli Edebiyat
döneminde başlamıştır.
119.
1911’de
SELANİK’ te Genç Kalemler dergisi ilk
kez çıkarılmıştır.
120.
Mevlana
ve Yunus Emre’nin şiirlerindeki söyleyişi coşkulu gizemli havayı şiirlerinde
yaşatmaya çalışanlar NAYİLER’ dir.
121.
Edebiyatımızda
“Antik Yunan eserlerini örnek almayı” önemli gören bir dönem Yahya Kemal ve Yakup Kadri’nin bir
dönem içinde bulunduğu akım NEVYUNANİLİK
olmuştur.
122.
Milli
edebiyatımızın ve çağdaş Türk öykücülüğünün kurucusu ÖMER SEYFETTİN’ dir.
123.
1911’de
SELANİK’TE Genç Kalemler Dergisinde yayınlanan YENİ LİSAN makalesinde,
konuşma diline yerleşmiş yabancı kökenli kelimelerin Türkçeleşmiş sayılması, eş
anlamlı kelimelerden Türkçe olanın kullanılması, konuşma ve yazı dilinin
İstanbul Türkçesi esas alınarak birleştirilmesi, yeni terimler türetilirken Türkçenin
söz yaratma yönteminin kullanılması gibi ilkeler ortaya konmuştur.
124.
Genç
kalemler döneminin en büyük teorisyeni ZİYA
GÖKALP sayılır.
125.
Cenge Giderken adlı eseri ile ün salan sanatçı MEHMET EMİN YURDAKUL’dur.
126.
Tan
Sesi ve Ordunun Destanı, Ey Türk Uyan; MEHMET
EMİN’e; Altın Işık, Kızılelma ise ZİYA
GÖKALP’e aittir.
127.
Türk
Edebiyatında İlk Mutasavvıflar
adlı eseri ile edebiyatımızdaki önemli yeri olan araştırmacı MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ’ dür.
128.
Ateşten
Gömlek, Vurun Kahpeye, Yaban, Yorgun Savaşçı, Kalpaklılar, Doludizgin, Kurtlar
Sofrası, Sırtlan Payı, Kutsal İsyan, Küçük Ağa, Sahnenin Dışındakiler eserlerin tamamında KURTULUŞ SAVAŞINI konu alır.
129.
KİRALIK
KONAK, Tanzimat’tan I. Dünya Savaşı’nın
sonuna kadar yetişmiş üç kuşağın
düşünüş ve yaşayışındaki değişikliklerin; YABAN, Milli mücadele Dönemi
Anadolu’sunun; PANORAMA I Cumhuriyet’ten sonraki devirleri anlatmıştır.
130.
Yakup
Kadri mensur şiirlerini ERENLERİN BAĞINDAN ve OKUN
UCUNDAN adlı eserlerde toplamıştır.
131.
Yakup
Kadri’nin SODOM VE GOMORE adlı romanı, siyasi ve toplumsal tarihimizi
yazacaklar için bir belgesel
niteliği taşır.
132.
Özellikle,
yarattığı karakterlerle ünlenen, daha çok kadınlar
arasından seçtiği kişileri bütün psikolojik incelikleriyle canlandıran
yazarımız HALİDE EDİP ADIVAR’ dır.
133.
Halide
Edip’in en tanınmış romanı olan SİNEKLİ
BAKKAL ilkin Soytarının Kızı adıyla İngilizce
basılmıştır.
134.
Mor
Salkımlı Ev
ve Türk’ün
Ateşle İmtihanı; Halide Edip’in ANILARIDIR.
135.
Sabahattin
Ali’nin önemli yapıtlarında biri olan Kuyucaklı Yusuf ile Reşat Nuri’nin YEŞİL
GECE adlı yapıtı Türk edebiyatında kasaba gerçeklerini yansıtan
romanlardadır.
136.
Reşat
Nuri’nin İstanbul’un Kızı olarak yazdığı tiyatro oyunu daha sonra ÇALIKUŞU şeklinde roman olarak
basılmıştır.
137.
Uzun
yıllar Anadolu’yu gezen Reşat Nuri daha sonra ANADOLU NOTLARI adı ile
gezi yazısını kaleme almıştır.
138.
Reşat
Nuri Güntekin, toplum yapımızdaki değişmelerin aile üzerindeki etkilerini YAPRAK
DÖKÜMÜ adlı romanında göstermiştir. Bu romanda, Tanzimat’tan beri
üzerinde durulan Batılaşma özentisinin olumsuz sonuçları yansıtılmıştır. Bu
durumu bir ölçüde Yakup Kadri’nin KİRALIK KONAK adlı yapıtta
görebiliriz.
139.
Hikâyeciliğimizi
İstanbul sınırları dışına çıkarak Anadolu’ya yönelen, yurt gerçeklerini
gözlemlere dayanarak yansıtan, aynı zamanda mizah ve siyasal yergi alanında eser veren yazarımız REFİK HALİT KARAY ‘ dır.
140.
REFİK HALİT KARAY’ ın en önemli özelliklerinden
biri de olayların ve insanların dürüst olmayan, kurnaz ve menfaatçi yönlerini
arayıp bulmaya oldukça meraklı olması ve bunun sonucunda ister istemez mizaha ve
eleştiriye kaymak zorunda kalmasıdır.
141.
Hikâye
ve romanlarının yanı sıra anı, tiyatro
ve fıkra türünde eser veren REFİK
HALİT’in en tanınmış kitapları Memleket ve Gurbet Hikâyeleri’ dir.
142.
ALİ CANİP YÖNTEM, şiirlerin bir kısmını Geçtiğim
Yol adlı kitapta toplayan sanatçı önce Fecr-i Ati’nin şiir anlayışı
daha sonra ise Milli Edebiyat anlayışına uygun eserler vermiştir.
143.
REFİK HALİT KARAY, yergi ve gülmece yazılarıyla,
deneme, fıkra ve anılarını ayrı ayrı kitaplarda toplayan yazar, edebiyat alanında,
konularını I. Dünya Savaşı yıllarında yakından gördüğü Anadolu halk ve
yaşamından alan hikâyeleri ile tanınmıştır.
144.
Milli
Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşalarım adlı eser ALİ CANİP YÖNTEM’ e aittir.
145.
Haristan
ve Gülistan,
AHMET HİKMET’e; Geceden Taşan Dertler, Halide Nusret Zorlutuna’ya, Domaniç
Dağlarının Yolcusu Şukufe
Nihal Başar’a; Dağ Yolu, Günebakan Hamdullah Suphi’ye; Serab-ı Ömrüm ise Rıza
Tevfik’e ait önemli eserlerdir.
146.
SAFAHAT adlı eseri, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın
Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hatıralar, Asım ve Gölgeler’den oluşur.
147.
YAHYA KEMAL’ in, şiirinde sonsuzluğa ulaşma duygusu, ölüm kaygısı, aşk
ve lirizm başlıca temalar olarak görülür. Eski şiiri günümüzde yaşatmış bir
şairdir. İstanbul’un doğa güzelliklerini
yansıtan bir şair olarak tanınır. Divan
şiirini çağdaş bir yorumla veren şiirleri de vardır.
148.
Yahya
Kemal, Tevfik Fikret’in SİS şiirine karşı SİSTE
SÖYLEYİŞ adlı şiirinde İstanbul’u savunmuştur. Daha sonra Tevfik Fikret
RÜCU
adlı şiiri ile İstanbul hakkında fikirlerini değiştirdiği açıklamıştır.
149.
Hasta,
Küfe, Meyhane, Seyfi Baba, Hasır ve Mahalle Kahvesi Mehmet Akif’in MANZUM HİKÂYELERİ’ dir.
150.
Roman
ve öyküsü olmayan Yahya Kemal OK şiiri dışında hiçbir şirinde hece
veznini tercih etmemiştir.
151.
Ahmet
Haşim, Cenap Şehabettin ve Mehmet Akif’in ortak yönü tüm şiirlerini ARUZLA yazmalarıdır.
152.
Edebi
hayatının ilk yıllarında Servetifünun’u destekleyen daha sonra Biblos
Kadınları gibi şiirlerinde Nevyunanilik şiirine yönelmiş daha sonra
divan şiirimizi savunan sanatçı YAHYA
KEMAL’ dir.
153.
YAHYA KEMAL’de rubailerle ve şarkılarıyla ünlenen şair Türk aruzunu da
oluşturmuştur.
154.
Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne
Türkistan / Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan Dizeleri ile ünlü sanatçı ZİYA GÖKALP’ tir.
155.
1909’da
kurulan bu topluluğa ilk olarak Sina-yı
Emel adı teklif edilmiş daha sonra Faik
Ali’nin önerdiği FECRİATİ kabul
görmüştür.
156.
Genç
kalemler ve Selanik’te çıkan yazılarıyla tanınan AKA GÜNDÜZ, Dikmen Yıldızı, Odun Kokusu ve İki Süngü
Arasında adlı romanların sahibidir.
157.
Mehmet Akif
Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri Safahat’ ın ASIM adlı bölümünde yer alır.
158.
Reşat
Nuri’nin YEŞİL GECE ve ACIMAK adlı romanlarında başkarakterler öğretmenlerdir.
159.
Cumhuriyet’in
ilanından 1940’lara kadar şiirimizin dört yöneliminden biri olan BEŞ HECECİLER, halk şiirinin dış
yapısını, özellikle ölçü ve uyak düzenini benimsediler. Dil açısından arı, açık
bir söyleyişe yöneldiler.
160.
Edebiyatımızda,
Faruk Nafiz Çamlıbel, Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy, Enis
Behiç Koryürek ve Yusuf Ziya Ortaç HECENİN BEŞ ŞAİRİ olarak sayılır.
161.
Faruk
Nafiz’in HAN DUVARLARI’nda Anadolu güzellikleri, SANAT adlı şiirinde ise
memleket edebiyatının felsefesini ortaya koymuştur.
162.
Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi ile Orhan Seyfi Orhon; Cenk Duyguları ile Halit Fahri Ozansoy;
Mirasın, Güneşin Ölümü ile Enis
Behiç Koryürek önemli eserler arasında yer alır.
163.
Akbaba dergisinde yazdığı yazarlarla
tanınan Yusuf Ziya Ortaç’ın Binnaz adlı
heceyle yazdığı bir oyunu olan sanatçının Kuş Cıvıltıları adlı çocuk şiirleri
vardır.
164.
Akından Akına Yusuf Ziya; Aruza Veda adlı şiir ise Halit Fahri Ozansoy’a aittir.
165.
Beş Hececiler genel özelliklerinden hepsi
şiire önce aruzla başlayıp daha sonra heceye dönmeleridir.
166.
İlkelerini samimilik, içtenlik,
canlılık ve devamlı yenilik
şeklinde açıklayan beşhececileri eleştiren ancak onların yolundan giden YEDİ MEŞALECİLER 1928 ilk şiirlerini Yedi Meşale adlı kitapta toplarlar.
167.
Cevdet Kudret, Ziya Osman Saba, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabri
Esat Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Muammer Lütfi Bahşi, Kenan Hulusi Koray YEDİ MEŞALECİLERİ oluşturan sanatçılardır.
168.
Sebil
ve Güvercinler, Nefes Almak ve Geçen Zaman adlı şiirleri ile Ziya Osman Saba; Varlık yayınevinin
sahibi ve Onar Mısra adlı şiiri ile tanına Yaşar Nabi Nayır’dır.
169.
Odalar ve Sofalar, Sabri Esat Siyavuşgil; Osmanoflar,
Kenan Hulusi Koray; Dağların Derdi ve Tunç Sesleri ile Vasfi Mahir; Süleyman’ın Dünyası Cevdet
Kudret’in önemli eserleridir.
170.
Ahmet
Kutsi Tecer, Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Necmettin Halil Onan,
Kemalletin Kamu, Ömer Bedrettin Uşaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Kemal
Çağlar, Coşkun Ertepınar, Zeki Ömer Defte;
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şairler arasında sayılır.
171.
Ahmet
Kutsi Tecer, ÂŞIK VEYSEL’İ Türk
edebiyatına kazandırmıştır.
172.
AHMET KUTSİ TECER, ilk şiirlerini Dergâh ile Milli Mecmua’da yayınladı. Hecenin beş şairine bağlanmayarak sanatını
tek başına sürdürdü. İçtenlikle ince, duygusal yönü ağır basan memleket şiirleriyle
tanındı; hece ölçüsüne yeni olanaklar aradı. Halk edebiyatıyla ilgili kimi
çalışmalarda bulundu. Şiirleri, Şiirler adlı kitapta topladı. Koçyiğit
Köroğlu, Köşebaşı gibi piyesleri tiyatroda ilgiyle izlendi.
173.
Edebiyatımızda
Bayrak şairi olarak tanınan ARİF NİHAT ASYA, rubailer ve Fetih Marşı adlı şiiri ile ün
kazanmıştır.
174.
Edebiyatımızda
Gurbet şairi olarak tanınan Kemallettin Kamu, Bingöl Çobanları ve Gurbet şiirleri
ile tanınır.
175.
ARİF NİHAT ASYA, yurt, millet, bayrak sevgisiyle
ilgili şiirler yazmış; şiirleriyle duyguları harekete geçirmiştir.
176.
Onuncu
Yıl Marşı’nı
Faruk Nafiz Çamlıbel ile Behçet Kemal Çağlar birlikte yazmıştır.
177.
Ömer
Bedrettin Uşaklı, Anadolu Şairi
olarak tanınır.
178.
Cumhuriyet
dönemi şairlerinden olan CEYHUN ATUF
KANSU, Bağımsızlık Gülü, Bağbozumu Sofrası ve Bir Çocuk Bahçesinde adlı
eserleri ile tanınmıştır.
179.
Destansı
anlatımıyla NİYAZİ YILDIRIM
GENÇOSMANOĞLU, Alp-Erenler Destanı, Bozkurtların Destanı, Kürşat İhtilali Destanı ve
Destanlar Burcu ile edebiyatımızda yer edinmiştir.
180.
Üç
İstanbul
romanı ve Türk’ün Şehnamesi adlı tek şiir kitabı ile tanınan Mithat Cemal Kuntay’dır.
181.
Denizden
Çalınmış Ülke, Sessiz Nehir ve Kardelenler, kitaplarında şiirlerini
toplayan; Anadolu’nun çeşitli illeri üzerine yurt güzellemeleri yazan ZEKİ ÖMER DEFNE’ dir.
182.
Suları
Islatmadım, Hasan’a Mektuplar, Dosta Doğru adlı şiirleri ile ulusal söylem
içerisinde kaynakları kullanan şair ABDURRAHİM
KARAKOÇ’tur.
183.
Türkçenin
özleşmesine öncülük eden NURULLAH ATAÇ
yeni sözcükleri savunmuş, yazılarıyla genç şairlerin tanınmasında büyük emek
harcamış, devrik cümlelerin öncüsü
olmuştur.
184.
Geleneksel
halk hikâyeleri ve masalları derleyen EFLATUN
CEM GÜNEY Masalcı Baba olarak
tanınmıştır.
185.
Eşref
Saat, Ümit Dünyası
adlı eserleri ile tanınan ŞEVKET RADO
Türk Dili dergisinde yazılar kaleme
almıştır.
186.
Bir
Ülke, Ümrandan Uygarlığa, Kırk Ambar, Mağaradakiler adlı yapıtlarıyla tanınan
sanatçı CEMİL MERİÇ’tir.
187.
FALİH RIFKI ATAY, Denizaşırı, Tuna Kıyıları, Bizim
Akdeniz adlı eserlerinde gezi yazılarını toplamıştır.
188.
Falih
Rıfkı Atay’ın anıları Zeytindağı; Nurullah Ataç Karalama Defteri; Sabahattin Eyüboğlu Mavi
ve Kara; Suut Kemal Yetkin ise Düş’ün
Payı’nda denemelerini
yayınlamıştır.
189.
İlk
defa Mustafa Kemal Paşa ile uzun bir röportajla Türk okuyucusuna tanıtan RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN olmuştur. Çanakkale
Savaşları sırasında Diyorlar Ki
190.
ÖZ (SAF) ŞİİR Paul Valery’nin şiirde dilin her şeyin üstünde tutan görülen zevk
ve anlayıştır.
191.
Öz
şiir anlayışı edebiyatımızda AHMET HAŞİM’in
Şiir
Hakkında Bazı Mülahazalar adlı makalesiyle başlar.
192.
Ahmet
Haşim, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi, Cahit Sıtkı, Necip Fazıl, Ahmet Muhip, Asaf
Halet Çelebi, Özdemir Asaf ve Ziya Osman Saba’nın başını çektiği Yedi
Meşaleciler grubu ÖZ ŞİİR anlayışı
sürdüren şairler arasında sayılabilir.
193.
Şiirlerini
sanat için yazan şairlerde dilde saflaşma görülürken, en değerli şeyin dize olduğu ve sıradan okurun anlayamayacağı
nitelikte şiirlerin yazıldığı anlayış SAF
ŞİİR anlayışıdır.
194.
Türk
edebiyatının en iyi romanlarından olan HUZUR
1949’da kitap olarak basılır. Ahmet
Hamdi Tanpınar’ın İstanbul’a olan derin sevgisini yansıttığı romanda Mümtaz ile Nuran’ın aşkı çerçevesinde eski-yeni, doğu-batı ve aşk ile toplumsal sorumluluk arasındaki çatışmayı ve
bu çatışmanın doğurduğu bireysel bunalımlar işlenmiştir.
195.
BEŞ ŞEHİR adlı deneme türündeki yapıtında İstanbul,
Bursa, Ankara, Erzurum ve Konya’yı doğal, tarihsel ve kültürel yapılarıyla
anlatmıştır.
196.
İlk
romanı Mahur Beste’de Osmanlı Devleti’nin son döneminde seçkin bir
çevreyi anlatan AHMET HAMDİ TANPINAR,
öykü ve romanlarında başta zaman olmak üzere, psikoloji anları, bilinçaltını yansıttığı görülür.
197.
Her
şeyden önce musikiye önem veren AHMET
HAMDİ TANPINAR, Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında diyerek zaman temini vurgulamıştır.
198.
CAHİT SITKI TARANCI’nın en güçlü izleği
şiirlerindeki insan kadrosunun dinmek bilmeyen atılımlarla yöneldiği ve çelik
kancalarla bağlı olduğu yaşama sevincidir.
Aşk ve kadınla yaşanılan dünyaya
bağlanan şair sonsuza dek yaşam lambasının sönmemesini diler. Düşten
Güzel adlı eser yaşarken Sonrası adlı yapıt ise vefatının
ardından şiir severlerle buluşmuştur.
199.
Metafizik
konularla ilgilenen NECİP FAZIL
KISAKÜREK, uzun yıllar Büyük Doğu adlı dergiyi çıkarmış;
tarih, medeniyet, Batılılaşma ve
politika konularında yazılar yazmıştır.
200.
Şekil
bakımından kusursuzluğu araması bakımından öz
şiir yöneliminin içinde sayılan NECİP
FAZIL, bireyci ve toplumu sorgulayıcı bir söylemi vardır. Aynadaki
Yalan adlı romanı, Bir Adam Yaratmak, Tohum ise
oyunlarıdır.
201.
Arif Nihat Asya, Asaf Halet
Çelebi, Yahya Kemal ve Kadı Burhaneddin’in ortak özelliği
RUBAİLERİYLE ünlü olmalarıdır.
202.
Epik
şiirin ustası olan FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA,
Kurtuluş Savaşı ile ilgili lirik destansı, şiirleriyle tanınır. Kar
şiirinde sesi ön plana alan AHMET MUHİP
DIRANAS ise Fahriye Abla şiiri ile tanınır.
203.
Dünya Kaçtı Gözüme, Lavina,
Çiçekleri Yemeyin, Yuvarlağın Köşeleri
ile ÖZDEMİR ASAF; He, Lamelif, Om Mani Padme Hum adlı şiirleri ise ASAF HALET ÇELEBİ önemli öz şiir
örneklerini kaleme almıştır.
204.
Yahya Kemal’den “Dilin kapısını bize o açtı.”
diye söz ederken AHMET HAMDİ TANPINAR’ın
kendisi üzerindeki etkisini, şiirdeki mükemmeliyet fikri ve dil güzelliğine
bağlar. Gerek roman, hikâye ve şiirleri gerekse makaleleri, denemeleri ve
edebiyat tarihi ufuk açıcı eserler olarak kalacaktır.
205.
Kenan Hulusi Koray, gerçek başarısını korku uyandırıcı öykülerle sağlar.
Türlü yönelimler gösteren öykücülüğünde BAHAR HİKÂYELERİ adlı yapıtı
edebiyatımızda pek işlenmemiş bir alanı korku öyküsünü yerli renklerle kaplar.
206.
Topluluğu
oluşturan yedi sanatçıdan yalnız KENAN
HULUSİ KORAY, yazardır, ötekiler şiirle ilgilenmiştir.
207.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ ın Ne İçindeyim Zamanın şiiri; Ahmet
Muhip Dıranas’ ın Olvido’su; Necip Fazıl’ın Örümcek Ağı ve Ziya Osman
Saba’nın Sebil ve Güvercinler
adlı eserlerinde ÖZ ŞİİRİN
özellikleri tümü ile görülmektedir.
208.
Şiirlerini
bireysel duyarlılıktan çok toplumsal duyarlılıkla biçimlendiren Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Ceyhun Atuf Kansu
ve Rıfat Ilgaz TOPLUMCU GERÇEKÇİ
şiirimizin öncüleri arasında yer alır.
209.
Dilin
harekete geçiren gücünden, savunulan bir ideolojiden ve ölçüsüz uyaksız şiiri
savunan toplumcu gerçekçi sanatçılar FÜTÜRİZM
akımından etkilenmişlerdir.
210.
835
Satır, Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı adlı eserler NAZIM HİKMET’e; Yarenlik, Yokuş Yukarı,
Sarı Yazma, Karartma Geceleri ise RIFAT
ILGAZ’a aittir.
211.
İlkin
şiirler yazan ardından mizah ögeleri öyküleri ile tanınan AZİZ NESİN, Ah Biz Eşekler, Biz Adam Olmayız, Vatan
Sağolsun, Yaşasın Memleket öyküleri; Seviye On Ölüme Beş Kala şiirleri; Hadi
Öldürsene Canikom, Tut Elimden Rovni, Toros Canavarı önemli oyunları; Surname,
Zübük, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz romanlarıdır.
212.
Hasretinden
Pranganlar Eskittim
şiiri ile Ahmet Arif’in, Dünyanın Bütün Çiçekleri şiiri
Ceyhun Atuf Kansu’nun önemli eserleridir.
213.
Mayakovski’den
etkilenen Nazım Hikmet çeşitli takma adlarla en çok “Orhan Selim” imzasıyla RESİMLİ
AY dergisine yazmış, “İt ürür Kervan Yürür” adlı kitabını
bu adla çıkarmıştır.
214.
Şiirin
toplumun geneline seslenmesini öne
sürenler I. YENİCİLERDİR.
215.
GARİPÇİLER, söz oyunlarına yer vermez, günlük
konuşma diliyle yazan mizah yoluyla
toplumsal eleştiride bulunan büyük kentlerdeki
orta halli insanların yaşamını işlerler.
216.
Garip şiiri (I. Yeni), kuralsızlığı kural edinilerek DADAİZM’in özelliklerini taşır.
217.
E.
Potter’dan Poliyanna adlı eseri
ilk çeviren sanatçımız ORHAN VELİ KANIK’
tır.
218.
İlk
şiirlerini 1936’da yayımlamaya
başlamıştır. Şiiri şairanelikten kurtarmıştır. Hayali şiirden kovarak, yalın
gündelik yaşamı şiirin çıkış noktası haline getiren ORHAN VELİ olmuştur.
219.
Vazgeçemediğim,
Destan Gibi adlı eserler ORHAN
VELİ’ye; Yaşayıp Ölmek, Koca Bir Yaz adlı
eserler OKTAY RIFAT’a; Rahatı Kaçan Ağaç, Göçebe adlı eserler MELİH CEVDET ANDAY’A aittir.
220.
Oktay
Rıfat, PERÇEMLİ SOKAK adlı şiiri ile
birlikte İkinci Yeniye yönelmiştir.
221.
1947’de
YAPRAK dergisini çıkaran Orhan Veli,
La Fontaine’den fabl çevirileri yapmış ve Nasrettin
Hoca fıkralarını nazma çevirmiştir.
222.
I.
Yeni (Garip) şiirine tepki olarak İKİNCİ
YENİ, HİSARCILAR ve MAVİCİLER doğmuştur.
223.
GARİPÇİLER, hece ve aruz veznine, edebi
sanatlara, kafiye, redife ve divan şiir geleneğine karşı çıkmışlardır.
224.
ATTİLLA İLHAN, 1952 – 1956 yıllarında
çıkardığı MAVİ dergisi etrafında toplanan sanatçılar ORHAN DURU, FERİT EDGÜ şairane bir sanat anlayışının temsilcisi
olmuş, MAVİCİLER topluluğunu
oluşturmuştur. Tüm şiirlerini serbest tarzda yazan ATİLLA İLHAN’IN vezin kullandığı şiir yoktur.
225.
Ayrılık
Sevdaya Dahil, Ben Sana Mecburum, Kimi Sevsem Sensin, Elde Var Hüzün adlı şiir kitapları; Dersaadette
Sabah Ezanları, Kurtlar Sofrası ve Sırtlan
Payı adlı romanların ve Kartallar Yüksek Uçar adlı senaryosu
ile tanınan ATTİLLA İLHAN’ dır.
226.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA, şiire heceyle başlayan, serbest
ölçüyle her konuda ürün veren ustan bir ozandır. İlk kitabından bu yana sürekli
kendini aşmaya çalışmıştır. Bireyselden toplumsala, ulusaldan evrensele uzanan
bir çizgiyle, özü ve söyleyiş sağlamlığıyla kolay öykülenecek özgün bir şiir
gerçekleştirmiştir. TÜRKÇEM BENİM SES BAYRAĞIM, diyen ozan kendine özgü bir dil
yapısı, bir biçim yaratmıştır. Kurtuluş Savaşı’mızla ilgili şiirlerini bir
kitapta toplamıştır. Yapıtlarından birkaçı, Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve
Allah, Üç Şehitler Destanı olarak sıralanabilir.
227.
Açıl
Susam Açıl, Kuş Ayak, Göz Masalı, Şeker Yiyen Resimler, Cinoğlan, Güneş Doğduran,
Yazıları Seven Ayı, Balina ile Mandalina, Yaramaz Sözcükler, Dolar Biriktiren
Çocuk ve Bitkiler Okulu FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA’ nın çocuk kitaplarıdır.
228.
Kapalıçarşı
adlı şiiri ile ünlenen Evler Şairi BEHÇET NECATİGİL; Adamın Biri
ve Yeşeren Otlar ile CAHİT KÜLEBİ;
Kikirikname, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
ile SALAH BİRSEL; Bir Değirmendir Bu
Dünya, İşaret Çocukları ile CAHİT
ZARİFOĞLU; Sebep Ey ile ERDEM
BEYAZIT; Hüzün ki En Çok Yakışandır
Bize ile HİLMİ YAVUZ garip
dışında yeniliği sürdüren diğer şairlerdir.
229.
Serçekuş,
Katıraslan, Ağaçkakanlar, Yürekdede ile Padişah, Küçük Şehzade, Motorlu Kuş,
Kuşların Dili CAHİT ZARİFOĞLU’nun çocuk öyküleridir.
230.
Aynı
zamanda ressam olan BEDRİ RAHMİ,
ressamlığın verdiği bakış açısıyla şiirlerinde renklerle adeta resim çizmiştir.
Karadut,
Yaradan Mektuplar, Dol Kara Bakır Dol onun önemli şiir kitaplarıdır.
231.
İKİNCİ YENİ ŞİİRİ, Garip şiirine bir tepkidir.
Başka bir deyişle anlamdan yaşamdan kopmanın şiiridir. Anlamdan kurtulmak, soyutluğu sağlamak için duyulmadık yeni
sözcükler üretme yoluna gidilmiştir. Söz dizimi değiştirilmiş, yeni
tamlamalar kurulmuştur. Bu yeniliklere Cemal
Süreya, Edip Cansever, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Turgut
Uyar öncülük etmiştir.
232.
İKİNCİ YENİ ŞİİRİ, yoğun anlama dayanan, konuşma
diline karşı olan ve salt şiir üzerine
bir söylemle ortaya çıktı. İstedikleri bütün değer yargılarının
yıkılmasıydı. Yüzeysel anlamı dışlayan,
imge yüklü, kapalı bir dil kullanılıyordu. Dilin bütün olanakları okuru
sarsan dağıtan ve anlamı yokuşa süren bu tavır Türk şiir geleneği içerisinde önemli
bir yere sahiptir. İkinci Yeni terimini ilk kez Muzaffer İlhan Erdost’ tur.
233.
Papirüs dergisini CEMAL SÜREYA, Diriliş dergisini
SEZAİ KARAKOÇ çıkarmıştır.
234.
Üvercinka, Cemal Süreya’ya; Mona Roza, Sezai Karakoç’a; Kınar Hanım’ın Denizleri Ece Ayhan’a; Güneşi Yakanların Selamı İlhan Berk’e; Yerçekimli Karanfil ve İkindiüstü ise
Edip Cansever’e ait önemli İKİNCİ YENİ ürünleridir.
235.
SEZAİ KARAKOÇ’un şiirlerinin sağlam bir
metafizik zemini vardır; Leyla ile Mecnun, Mağara ve Işık
yayımlanan kitaplarından bazılarıdır.
236.
Şiirlerini
toplumsal duyarlılıktan çok bireysel
duyarlılıkla biçimlendiren Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever İKİNCİ YENİ şiirimizin öncüleridir.
237.
1955
– 1965 yıllarında ortaya çıkan İKİNCİ
YENİ AKIMI, ortak nitelikleriyle beliren bir akım değildir. Dünya görüşü,
yetişme şekiller ve beslenme kaynakları bakımından birbirinden çok farklı olan
şairlerin eserlerinde sonradan tespit
edilen benzerliklere dayanılarak akıma böyle bir ad verilmiştir. Yozlaşan
yeniliğe tepki olan bu hareketin konuşma dilinden uzaklaşması şiirin
anlaşılmasını da okunmasını da zorlaştırır. Bu şairlerin birkaçını saymak
gerekirse TURGUT UYAR, METİN ELOĞLU, EDİP CANSEVER…
238.
İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Refik
Durbaş, Nihat Berham, Süreyya Berfe, Ahmet Oktay; İKİNCİ YENİ SONRASI TOPLUMCU ŞAİRLER arasında yer alır.
239.
Evet, İsyan, Erbain ve Cinayetler Kitabı, İSMET
ÖZEL’e; Yaşadıklarımdan Öğrendiğim
Bir Şey Var, Bebeklerin Ulusu Yok;
ATOL BEHRAMOĞLU’na; Gün Ola,
SÜREYYA BERFE’ye aittir.
240.
1980
sonrası Türk şiirinde ise HAYDAR
ERGÜLEN, HÜSEYİN ATLANSOY VE SEDAT UMRAN’ dır.
241.
Sabahattin
Ali, yapıtlarında Anadolu köy ve kasaba hayatını anlatmış, ezilen insanların sözcüsü
olmuştur. Köy ve kasaba hayatını sık sık konu edinmiştir. KUYUCAKLI YUSUF romanı ve
DAĞLAR
VE RÜZGÂR adlı şiir kitapları önemlidir.
242.
Köy
ve köylülerin yaşadığı toplumsal sorunları konu edinen romanların ilki Nabizade Nazım’ın KARABİBİK adlı eseridir. Bunu
Ebubekir Hazım Tepeyran’ın KÜÇÜK
PAŞA adlı yapıtı izler. Ancak gerçek anlamda köyü konu anlatan romanların
yazılması 1950’lerden sonra başlar. Fakir
Baykurt, Talip Apaydın, Dursun Akçam gibi romancılar gerçekçi ve gözlemci
bir tutuma ağalık, topraksızlık, kan davası gibi sorunlara değinmişlerdir. Bunların
yanı sıra Samim Kocagöz’ün BİR
ÇİFT ÖKÜZ’Ü Kemal Bilbaşar’ın Cemo ile Memo’su, Kemal Tahir’in köy ve köylünün çeşitli sorunları anlattığı romanları önemlidir.
243.
ORHAN KEMAL, yapıtlarında kişilerin
karakterlerini olay içinde çizmiş, onları doğal bir biçimde konuşturmuştur. Genellikle
fabrika işçilerinin, kırsal kesim insanlarının ve gecekondu bölgelerinde oturanların yaşamını konu edinmiştir. Öykülerinde
günlük konuşma dilini kullanmış, yöresel
söyleyiş özelliklerine bağlı kalmıştır. Anlatımı, olaylara bakış açısı
yönünden gerçekçi yazarlarımızdan biri sayılır. Bereketli Topraklar Üzerinde
romanı önemlidir.
244.
Milli
Edebiyat Döneminde başlayan Anadolu’ya kır ve köy kesimine açılma eğilimi,
Cumhuriyet dönemi roman ve öyküsüne tam anlamıyla amacına ulaşmıştır. Anadolu,
değişik bölgeleriyle roman ve öyküde yansıtılmıştır. Böylece Güney Anadolu,
Toroslar ve Çukurova, ORHAN KEMAL’in
Hanımın Çiftliği Bereketli Topraklar
Üzerinde; Orta Anadolu TALİP APAYDIN
Sarı Traktör, Otlakçının Oğlu, Define,
FAKİR BAYKURT’un Yılların öcü, Kaplumbağalar, Tırpan
romanlarına konu olmuştur.
245.
Necati Cumalı’nın ilk romanı Tütün Zamanı; Yağmurlar ve
Topraklar, Acı Tütün ile devam eden EGE ÜÇLEMESİNİN ilk halkasıdır.
246.
BEHÇET NECATİGİL’İN Evler ve Eski
Toprak kitaplarındaki şiirlerinde, eski yeni biçim ve tema arasındaki uyum
kendisini açıkça gösterir.
247.
Şairlerin
özü itibariyle milli romantik bir
şair olan CAHİT KÜLEBİ ‘nin şiir
kitapları arasında Adamın Biri, Türk Mavisi ve Umut sayılabilir.
248.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA, çok kolay ve rahat yazabilen
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin en uzun
soluklu şairidir.
249.
Orhan
Kemal, çocukluk anılarını Babaevi
adlı yapıtta, gençlik yıllarını ise Avare
Yıllar adlı yapıtta ele aldı.
250.
Türk
öykücülüğünün özelliklerini kavramak istiyorsak Abdullah Efendi’nin Rüyaları
ile AHMET HAMDİ TANPINAR’I; Şişhaneye Yağmur Yağıyordu ile HALDUN TANER’ i; Ekmek Kavgası ile ORHAN KEMAL’İ çok iyi anlamamız
gerekir.
251.
KEMAL TAHİR, Esir Şehrin İnsanları ile
büyük yankı uyandırmış, Kurt Kanunu adlı eserde 1926’da
Atatürk’e düzenlenen İzmir Suikastını anlatırken, Yorgun Savaşçı’da Kurtuluş
Savaşını ve Devlet Ana’da Osmanlı Devletinin kuruluş sürecini anlatmıştır.
252.
Ay Büyürken Uyuyamam, Necati Cumalı’ya; Çıkrıklar
Durunca, Sadri Ertem’e; Sarı Traktör, Yarbükü, TÜTÜN YORGUNU Talip
Apaydın’a; Köyden İndim Şehre, Dursun Akçam’a; Köy Notları ise Mahmut
Makal’a aittir.
253.
Yaşar
Kemal’in ilk yapıtı ve tek öykü kitabı SARI
SICAK; ORTADİREK adlı yapıtında
ise Meryemce karakteri önemlidir.
254.
Destanlardan,
halk öykülerinden, masallardan ve türkülerden yararlanan YAŞAR KEMAL, İnce Memed, Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yer
Demir Gök Bakır, Çakırcalı Efe adlı eserleri ile tanınmıştır.
255.
Yılkı
Atı ve El
Eli Yur El de Yüzü adlı eserleri ile ABBAS SAYAR; Köy romancılığımızın ikinci büyük romanı olan Küçük
Paşa ile EBUBEKİR HAZIM TEPEYRAN
önemlidir.
256.
Ekmek
Parası, Bülbül Düdük, Uzay Dolmuşu Kalkıyor, Çizmeli Osman, Pazar Kuşları, Uçtu
Uçtu Ali Uçtu, Yumurtadan Çıkan Öğretmen, Güldüren Uçurtma adlı çocuk kitapları ve Zıkkımın
Kökü ve Halo Dayı romanları ile MUZAFFER
İZGÜ önemli sanatçılarımız arasında yer alır.
257.
Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi,
Selim İleri, Memduh Şevket, Mustafa Kutlu, Halikarnas Balıkçısı, Tarık Buğra gibi sanatçılar BİREYİN İÇ DÜNYASINI yansıtan eserler
kaleme almışlardır.
258.
Romanlarında
genellikle doğu-batı kültürü ve madde
ruh ilişkisine değinen Server Bedi
takma ismini kullanan sanatçı PEYAMİ
SAFA’ dır.
259.
Peyami
Safa, Tanzimat’tan itibaren Türk romanının değişmez ana konularından biri olan yanlış
batılılaşmanın toplumsal yapıda yol açtığı yıkımları hemen hemen bütün
yapıtlarında işler. Bunlardan biri olan FATİH HARBİYE, adlı yapıtta,
farklı kültürleri, dünya görüşleri ve yaşama biçimlerini anlatır. Özellikle
Doğu ve Batı çatışmasını yansıtmayı amaçlayan romanın iletisi, roman
kahramanlarından Neriman’ın yaşadığı
bunalımlar ve iç çatışmalar yoluyla biçimlendirilir.
260.
Çamlıca’daki Eniştemiz, Abdülhak Şinasi Hisar’a; Ayaşlı ve Kiracıları, Memduh Şevket
Esendal’a; Aganta Burina Burinata, Deniz
Gurbetçileri, Halikarnas Balıkçısı’na; Küçük
Ağa, Siyah Kehribar, İbişin Rüyası, Tarık Buğra’ya; Tutkunun Köşeleri, Zeyyat
Selimoğlu’na; Cumartesi Yalnızlığı, Selim İleri’ye; Yoksulluk İçimizde, Yokuşa Akan
Sular, Mustafa Kutlu’ya ve İbrahim Efendi’nin Konağı Semiha
Ayverdi’ye aittir.
261.
Ege’nin
Bodrum’un denizcilerini anlatan Halikarnas
Balıkçısı, Karadeniz balıkçılarını anlatan ise Zeyyat Selimoğlu’dur.
262.
Çağın
hikâye anlayışından büsbütün ayrı bir yolda yürümüştür. O zamana kadar
edebiyatımızda hep Maupassant hikâyeleri örnek alınıyor, başı sonu ortası belli
olan, acıklı ya da gülünç bir olaya dayanan, şaşırtıcı ve çarpıcı sonuçlarla biten
eserler yazılıyordu. Oysa MEMDUH ŞEVKET
ESENDAL, konularını günlük yaşayışın en sade, en silik olaydan seçtiği
konularını seçti. Bazı yazarlar hikâyelerinin Çehov tarzı hikâyelerine
benzediği onun Maupassant tekniğine karşılık edebiyatımıza Çehov tarzını getirdiğini söyler. Vassaf Bey, Miras ve Otlakçı
önemli öyküleridir.
263.
Eserlerinde
geleneksel anlatım ve yapıyı reddeden MODERNİZMİ
ESAS ALAN SANATÇILAR, yaşamın çok
boyutlu ve kavranması zor
gerçeklerini savunur. Anlatıcı büyük ölçüde bireyin bilinciyle “ben”ini öne çıkarır. Topluma ait değerleri yansıtma amacı yoktur.
Anlatılanlar kişilerin iç dünyasının süzgecinden geçirilerek verilir. Yusuf Atılgan, Orhan Pamuk ve Oğuz Atay
başlıca modernist sanatçılardır.
264.
Oğuz
Atay’ın Tutunamayanlar romanı ele aldığı konu, işleyiş tarzı ve
kullanılan yeni anlatım teknikleri bakımından dikkate değer bir nitelik taşır. Bu
romanda, genç mühendis Turgut Özben
yakın arkadaşı Selim Işık’ın intihar
ettiğini gazetelerden öğrenir. Olayın etkisinde kalır ve intihar üzerine
çalışmalar yapar.
265.
Yusuf
Atılgan’ın Anayurt Oteli adlı romanı, aynı otelde kâtiplik yapan Zebercet adlı kahramanın ruhsal
dünyasının açığa çıkarılması üzerine şekillenir.
266.
Postmodern
anlatımın kullanıldığı KARA KİTAP’TA birçok anlamsız
unsurun bir bütüne yürümesini önleyen eksikler var. Böylece her okuyucu eline
geçen tanıdık bir ipucunu tutarak görmek istediklerini bu romanda bulmaktadır. Bu
bakımdan eserde “ayna” kavramının kullanılması
anlamlıdır. Zira okuyucu kendi bilgisini ve hayallerini, bu romanda bulduğu “ayna”lardan birine yansıtmak ve onu
eserinin bütününe hâkim kılmak imkânına sahiptir. Aynı özellikleri YENİ
HAYAT’TA da bulmak mümkündür.
267.
Ne
Kitapsız Ne Kedisiz, Narla İncire Gazel adlı denemeleriyle tanınan BİLGE KARASU, modernist sanatçılar arasında yer alır.
268.
Romanlarında
bilinç akışı iç monolog gibi anlatım teknikleriyle kendine özgü bir yol bulan ADALET AĞAOĞLU’NUN ilk romanı ÖLMEYE YATMAK’TIR.
269.
Korku
öyküleri ile Kenan Hulusi Koray; öz
yaşam öyküsü türünde ise Vüsat Orhan
Bener ünlüdür.
270.
Roman
ve hikâye alanında ürünler veren Vüs’at
Orhan Bener, ilk hikâye kitabı Dost’ta küçük kentlerdeki sıradan
insanların iç ve dış dünyasını yansıtan yapıtlar ortaya koymuştur.
271.
Ferit Edgü, Çığlık adlı hikâyesinde iç ses yöntemini kullanarak okurun
kafasında birbirini çağrıştıran kimi sorunlar uyandırmaya çalışmıştır.
272.
İnci Aral, Yeni Yalan Zamanlar’da
büyük ölüde kadın sorunlarını somutlayıcı bir tutumla yansıtmaya çalışmıştır.
273.
Hikâyelerinde
yaşadığı dönemin tanıklığını yapmak isteyen FÜRÜZAN, 1972’de Parasız Yatılı adlı hikâyesi ile Sait Faik Hikâye Ödülü’nü kazanmıştır.
274.
1960’lı
yıllardan sonra İslami söylem, taklit düzeyindeki batılılaşma ile geleneksel
hayatın ve bu hayata özgü değerlerin manzumesine karşı karşıya getirir. Çok
Sesli Bir Ölüm, Çözülme adlı öykü kitapları olan RASİM ÖZDENÖREN, bu hareketin öncülerinden biridir.
275.
Sezai
Karakoç’un, onun Hastalar ve Işıklar adlı kitabındaki öykülerinin bütünü için yaptığı
roman benzetmesini genelleştirip Gül Yetiştiren Adam, Çarpılmışlar, Kuyu,
Hışırtı ve Toz gibi diğer öyküleri için de düşünebiliriz. RASİM ÖZDENÖREN’İN bütün öykülerini bir
arada okuyunca bir roman okumuş gibi oluruz.
276.
Hikâyelerinde
konu ve olaydan çok, şiirsel etki
yaratacak durumları ele alan, genellikle balıkçıları ve deniz insanlarını
anlatan, daha çok İstanbul Hikâyecisi
olarak bilinen yazarımız SAİT FAİK
ABASIYANIK’TIR.
277.
Acemice
yazıldığını düşündüğümüz, başı sonu olmayan öyküleriyle okurların belleğinde yer
tutmuştur. Öyküleri biçim, teknik, dil ve anlatım özellikleri bakımından “olay
öykücülüğü” neden ayrılır. Olay öykücülüğünü yaygınlaştırmaya çalışan Guy De
Mauppassant’dan etkilenmekle birlikte, kendi çizgisini geliştiren yeni bir
öykücülük akımının öncüsü olan SAİT FAİK
ABASIYANIK, Cumhuriyet Döneminde klasik öykü tekniğini yıkmıştır. Böylece
Türk öykücülüğünde bir devrim gerçekleştirmiştir. Semaver, Son Kuşlar, Lüzumsuz
Adam, Medar-ı Maişet Motoru en önemli eserleri arasındadır.
278.
Destan
ve mitlerde görülen, insanların bir kahraman oluşturma eğiliminin çağdaş bir
tiyatro eserine uygulanışı ve geleneksel tiyatronun moderne ögelerle sahneye
konuşu olarak nitelendirilebilecek eserlerin başında Brecht’in etkisiyle yazılmış olan KEŞANLI ALİ DESTANI gelir.
279.
Gazetelerde
fıkra, başyazı, söyleşiler yazdı. Öykü ve oyun yazarı olarak tanındı. İlk
oyunlarından sonra epik tiyatro olarak KEŞENLI
ALİ DESTANI’NI yazı. Güncel olayları konu alan eleştirel oyunlarını
seyirciye sunabilmek için kabare tiyatrosunun kuruluşuna öncül etti. Fazilet
Eczanesi, Eşeğin Gölgesi, Zilli Zarife, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Sancho’nun
Sabah Yürüyüşü adlı eserleri ile tanınan HALDUN TANER’DİR.
280.
Toplumcu
gerçekçi tutumuyla bireyin iç dünyasını birlikte anlatan HALDUN TANER, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu, On İkiye Bir Var
adlı kitapları ile ödül almıştır.
281.
Önce
Ekmekler Bozuldu, OKTAY AKBAL’IN; Boşlukta Mavi NEZİHE MERİÇ’İN önemli eserleridir.
282.
1927’de
Darülbedayi’nin başına geçen MUHSİN
ERTUĞRUL, yerli yazarları yüreklendirmesiyle, izleyiciye sunduğu çağdaş
oyunlarla sahneleme ve oyunculuk ve dekor kullanımında güncel anlayışın
yerleştirilmesiyle yetişmelerine katkıda bulunduğu kadın ve erkek oyuncularla bugünkü
Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.
283.
Dünyada eseri sahnelenen ilk tiyatro
yazarımız olan CEVAT FEHMİ BAŞKUT’TUR. Buzlar
Çözülmeden, Paydos, Harput’ta Bir Amerikalı ve Hacıyatmaz önemli
oyunlarıdır.
284.
Absürd tiyatro denilince akla gelen ilk isim GÜNGÖR DİLMEN’İN Midas’ın Kulakları, Midas’ın
Altınları, Canlı Maymun Lokantası önemli oyunlarıdır.
285.
Tarihsel
eserlerin oyun haline getiren TURAN
OFLAZOĞLU’NUN en önemli eserleri Elif,
IV. Murat, Fatih, Deli İbrahim, Sinan ve KÖSEM SULTAN’dır.
286.
1950
sonrası edebiyatımızda özellikle oyunlarıyla tanınmıştır. Bireyden çevreye ve
topluma doğru ilerleyen genişleyen oyunları arasında en tanınanı “Cengiz
Han’ın Bisikleti”dir. REFİK
ERDURAN, bu oyunda eski yaşayış biçiminden kurtulmak için çaba gösteren bir
erkeğin tutumundan hareket ederek, Batılılaşmanın yanlış anlaşıldığını savunur.
“Karayar
Köprüsü, Büyük Jüstinyen, Uçurtmanın Zinciri” adlı oyunlarında ise
üstün yetenekleri olan kişilerin topluma karşı sorumlulukları üzerinde durur.
287.
Keloğlan
Aramızda, Keloğlan’la Can Kız, Tuzsuz Deli Bekir adlı senaryoların sahibi TURGUT ÖZAKMAN, Sarı Naciye, Sevdiğim Adam
adlı oyunlar ise RECEP BİLGİNER’E
aittir.
288.
Cumhuriyet
Dönemi oyun yazarlarından olan ORHAN
ASENA, edebiyata şiirle başlamış, daha sonra öykü ve tiyatro türünde yapıtlar
vermiştir. Edebiyattaki ününü tiyatrolarıyla kazanmıştır. Tiyatro alanında
tanınmasını sağlayan yapıtı Babil Efsanesi ’ni Gılgamış’tan alan Tanrılar
ve İnsanlar piyesidir. Tiyatro yapıtları arasında HÜRREM SULTAN, Kocaoğlan, Atçalı
Kel Mehmet, Ölü Kentin Nabzı da sayılabilir. Türk tiyatrosunun Şekspiri olarak da anılır.
UNVAN
|
SANATÇI
|
DERGİ
|
SANATÇI
|
|
Leyla
Feride
|
Ahmet
Rasim
|
Akbaba
|
Yusuf
Ziya Ortaç
|
|
Mesud-ı
Harabi
|
Muallim Naci
|
Varlık
|
Yaşar
Nabi Nayır
|
|
Orhan
Selim
|
Nazım
Hikmet
|
Yaprak
|
Orhan
Veli
|
|
Server
Bedi
|
Peyami
Safa
|
Büyük
Doğu
|
Necip
Fazıl
|
|
Kirpi
|
Refik
Halit
|
Mavi
|
Attila
İlhan
|
|
Papirüs
|
Cemal Süreya
|
|||
Diriliş
|
Sezai Karakoç
|
|||
Gülabi
– Boşboğaz
|
Ahmet
Rasim
|
|||
Aydede
|
Refik
Halit
|
SON
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder